Şen kahkahalar. Hoş sohbetler. Bazen hüzünlü, bazen keyifli, her zaman beraber olabilmek. Her halinle kabul göreceğini bilmek, nasıl ve ne olduğun değil, var olmanın yeterli olduğu tek ve biricik yaşam alanı. Kızdığında bile bir tarafında haklı çıkarmaya çalıştığın yegane varlıkların. Acıların, hüzünlerin paylaştıkça azaldığı; sevinçlerin, mutlulukların paylaştıkça çoğaldığı kocaman bir dünya. Annemin cömert masasının etrafında dört kuşak oturmuş anı paylaşıyor olmanın keyfini öyle derinden hissettim ki hiç bitmesin dedi duygularım; zaman dedi aklım. Geçecek elbette anlar günleri ve yılları biriktirecek ve bir gün bakacaksın ki ilk adımlarına şahit olduğun ilk adımlarını kovalayacak yeni gelenin. Tıpkı şimdi benim yaptığım gibi. Aidiyet işte o duygu eşlik edecek her ana. Kendin olmak ve kendini yaşamak her biri ayrı renk bir gök kuşağı aile. Sadece aynı genleri, aynı ortak geçmişi paylaşmış olmanın dışında sevgi bağı ile bağlı olmak işte en büyük servet aile olabilmek. Bir zamanlar dedemin babamın bizim gençlik yıllarımıza şahitlik ettiği o salonda geçmişi bu günü dünü aynı anda yaşar gibi izledim gençlerimizi, içimde bir huzur. Güzel hatıralar ve mutlu anlar biriktirmek için her fırsatı değerlendirmek önemli diye düşünüyorum. Tek kullanımlık hayatların en değerli hazinesi çok uzakta değil sanırım.