HERKES KÖTÜ OLDUĞUNDA SİZ İYİ Mİ OLUYORSUNUZ?

Bazen yaşanan olaylar ve buna neden olan insanlar, hiç beklemediğiniz bir zamanda
grup içerisindeki yerinizi ve rolünüzü apaçık ortaya çıkartır ve sizi uyandırırlar. Böyle oluşumların her zaman çekirdek bir yapısı ve paylaşılmayan planları vardır. Kendilerini toplumsallık ve duyarlılıkla kamufle ederler. İş, konu ile ilgili icraatta geldiğinde somut olarak hiçbir şey göremezsiniz.
Tabii belli ki bir de siyaset mühendisliği yapılıyor. Herhangi bir makamda oturan herkes onlara göre yetersiz. Tek yeterli olan ve söz söyleme yetkisine, yeterliliğine sahip olan sadece kendileri. Biraz dışına çıkıp bu yapıya bakıldığında bir grup tuzu kuru, tatlı su balığı gibi görünüyorlar.

Şimdi dönüp yakın geçmişe baktığımda Menemen Belediye Başkan Vekilliği seçimleri sürecinin arka planında da yine bu çekirdek ekip olduğunu düşünüyorum. Belli ki seçim sürecini de yine o engin siyasi deneyimleriyle yönetmişler. Sonuç!.. Ne diyeyim Allah herkesin gönlüne göre versin.

İnsan bazı şeyleri fark edip uyandığında artık uyuyormuş gibi davranamıyor. Düne kadar grup içerisindeki rahatsız etmeyen yorumlar, yaklaşımlar, davranış ve açıklamalar artık rahatsız ediyor. Onların yanındaki varlığınızın aslında hiçbir şey olduğunu fark ediyorsunuz.
Geçen hafta sonu benimde bulunduğum whatsapp grubunda yaşanan yazı ve yorumlar öylesine düşüncesizdi ki. O haliyle yayınlanması uygun görülmeyen bir yazı için şu yorumlar yapılabildi.
“- O gazeteler bağımsız mı? ?
- Menemen’in Sesi’nin bağımsız olmadığını biliyorum.
- Tahir Şahin’in sesi gibiydi. ?
- Yeni sözde vekil (biz seçmedik) gazeteyi bağlamadıysa iyi!..”

Bu yorumlar sonrası bir Allah’ın kulu da demedi ki “Bir durun arkadaşlar. Sanki yeterince fark edemediğimiz bir sorun var. Gazete yazıyı bu şekliyle yayınlamayı sakıncalı bulmuş. Önce bir soralım, sıkıntının nereden kaynaklandığını öğrenelim sonra doğrusunu yanlışını tartışırız.” Diyemedi.

Sevgili Erhan Özalp’ın yazısının altına yapılan yorumlar da alabildiğine kibir, kendini beğenmişlik, tepeden bakan, karşısındakini küçümseyen bir tavır var. Biraz soğukkanlı olup sorsalardı belki konu bu kadar sarpa sarmayacaktı. Ama arkadaşların böyle bir tarzı ve tavrı olmadığını da görmüş oldum.

Hadi Erhan Özalp kendisiyle ilgili ima edilen şeye kızdı ve duygularını köşesinden dile getirdi diyelim.
Erhan’ın yazısı yayınlanır yayınlanmaz hemen aceleyle, hararetle altına gelen ilk yorumların içerisinden iki cümleyi paylaşmak isterim. Hani sizin tabirinizle söyleyeyim “bir sürü imla hataları olan ve desteklenmeye değer olmayan” bir gazeteye yaptığınız yorumlar!..

“- Bir köşe yazarına yakışmayacak şekilde yazım hatası ile dolu yazınız, okumakta zorluk çekiyor insan ne yazık ki...,
- Ne özelliği var ki destek verilecek.”

Ülke ve toplum, Cumhuriyet tarihinin en ağır sorunlarıyla boğuşurken bile AKP 19 yıldır erimiyorsa,
bir durup düşünmek lazım. Çünkü böyle uzun soluklu ve yüksek seçmen destekli bir iktidarlık dönemi siyasetin doğasına aykırı. Neden acaba!

Bütün bunlardan sonra anladım ki gitme vakti gelmiş geçiyor bile.
Allah herkese bulunduğu yerde huzur versin…

Sevgi ve Saygılarımla