Bu aralar pek görünmeyenlerden bahsetmek istiyorum. Cemaatler, tarikatlar, garip garip dernekler. Hiçbiri ortalarda yoklar. Onlar seçim zamanı iktidarların eteğinde, yeme içmelerde, saltanat sürmelerde, çoluk çocuğa sarkmalarda, kadınlara ahlak dersi vermelerde olurlar. Ama ortada ciddi bir iş, ciddi bir sorun olduğunda bugün olduğu gibi asla ortalıkta görünmezler.
Bunların Allah’la, Kuran’la, ahlakla, ülkeyle, milletle, bayrakla uzaktan yakından alakası yok. Kendilerini Allah gibi gören, müritlerini de buna inandıran din bezirganları. Dinde, İslamiyet’te bu değil. Bunların yaşadığını ve savundukları sapkınlıkların dinde yeri yok. Akılları fikirleri kadınların belden aşağısı, akılları fikirleri çocuk istismarı, akılları fikirleri haram yemek. Bütün bunları da din adına yaptıklarını iddia ediyorlar. Tüm radyo, televizyon frekanslarını ele geçirdiler. Her yerden toplumun beynini yıkıyorlar. Toplumumuz zaten okumuyor, araştırmıyor, sormuyor, sorgulamıyor. Toplumun tam da böyle olması isteniyor. Bu yapılara oy uğruna göz yumuluyor. Öylesine büyük imkânlar, servetler, ayrıcalıklar, korumalar sağlanıyor ki kendileri gibi düşünmeyenleri tehdit edecek cürete ulaştılar. Çünkü yasalar önünde epeyce ayrıcalıklılar. Ağır yüz kızartıcı suçları işleseler bile asla yüzleri kızarmıyor. Utanmıyorlar. Bunları göstermelik olarak mahkemelere çıkarıyorlar. Göstermelik olarak tutukluyorlar. Sonra aynı kafadan adamlar gelip mahkeme önlerinde bu adamların onların yalnız olmadığını söylemek için eylem yapabiliyorlar. Hiç kimse müdahale etmiyor, ettirmiyor. Sadece kamuoyu tepkisini, öfkesini dindirmek, toplumun gazını almak için tutuklanan bu adamlar bir sonraki mahkemede sessiz sedasız arka kapıdan salıveriliyorlar. Bu yapılar devletin, milletin ve cumhuriyetin düşmanları. Bunu da televizyonlarından, gazetelerinde, radyolarında, sohbetlerinde açık açık yazıyor, söylüyorlar zaten. Siyasetçilerin kolay oy depoları olmak dışında hiçbir meziyetleri yok.
Peki bu güruh ortalıklarda olmadığına göre şimdi ne yapıyor acaba!.. Bu soruyu sordum ama sonra pişman oldum. Kafanızı bu gereksiz güruh için yormayın. Değmez. Ama dikkat edin. Hangi taşın altından çıkacakları, ne yapacakları hiç belli olmaz.
Dünyamız başımıza yıkıldı. Tarifsiz acılar içindeyiz. Neredeyse memlekette bir yakınını kaybetmeyen yok gibi. Yaşadıklarımız bir korku filmini andırıyor. Bir türlü uyanamadığımız bir kâbus. Öfkeliyiz. Ülke olarak depresyondayız. Yıllar sürecek ağır bir travma yaşıyoruz.
Bütün bunları hiçbir biçimde yaşamayanlar işte bu yapılar. Onlara göre takdiri ilahi. Yani binaları yapanların, buna göz yumanların, onay verenlerin, imar afları çıkaranların hiçbir kabahati yok. Var derlerse kaynaklarından olabilirler. Anlıyoruz sizi. Hem de çok iyi anlıyoruz. Hani herkes kürsüye çıkıp kükreyerek bir şeyleri not ettiğini söylüyor ya. Tamam işte bakın ben de not ettim!...
Bu konularla ilgili öylesine doluyum ki Allah sizleri nasıl biliyorsa öyle yapsın diyorum.
Saygılarımla.