MENÜ
İzmir 35°
Menemen'in Sesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
KIZLAR…
Erhan Özalp
YAZARLAR
15 Ekim 2020 Perşembe

KIZLAR…

Geçen hafta sonu Dünya Kız Çocukları Günü’ydü. Pek çoğumuz hayatın temposundan bunu fark etmemiştir bile. İyi ki sosyal medya var. Çünkü değerli olan bir konu burada hemen kendi karşılığını bulabiliyor.

Kızı olan, gelini olan, kız torunu olan herkes bu eşsiz servetini orada paylaşmış. Altlarına harika mesajlar yazmışlar. Ben de o şanslı insanlardan biriyim. Çünkü aynı zamanda bir kız çocuğu babasıyım. İnsan çocukları arasında elbette ki ayrım yapamıyor ama yine de kız çocuğunun babaya düşkünlüğü, gösterdiği özen ve sahiplenme duygusu başka bir şey.

Şu günlerde kız çocuklarının ülkemizde maruz kaldığı durumlar insanı ürkütüyor, korkutuyor. Sözüm ona din adına çalıştığını, konuştuğunu söyleyen mahlûkların çoğunun tek derdi çocuklar, özellikle kız çocukları…

Öyleyse bu konuyu biraz açalım.
Hepimizi dünyaya getiren bir melek var ve o aslında bir zaman önce bir ailenin kız evladıydı.
En sevdiğimiz, gözümüzden sakındığımız, zaman zaman da kıskandığımız ablamız yada kız kardeşimiz ailemizin pamuk prensesi olan bir kız çocuğuydu.

Bir yastığa baş koymaya karar verdiğimiz, varlığıyla aile olduğumuz eşimiz de, zamanın da bir ailenin gözünden sakındığı kız evladıydı.

Şimdi benimde bir kız çocuğum var. Büyüklerimizden hep duyardım. “Çocukları ayırt etmek doğru değil ama kız çocuğunun yeri bir başka” diye. O zamanlar neden böyle dediklerini pek anlamazdım. Bir kız çocuğu sahibi olup, belli bir yaşa gelinceye kadar bunu anlamak zaten imkânsız. Bu değerlendirme erkek çocuklarımızı incitmemeli. Uzun zaman önce ben de bir erkek çocuğuydum. Onlarda benim geçtiğim bu süreçten geçtiklerinde benzer bir duyguya ulaşacaklardır. Belki babam demişti diyeceklerdir…

Bir düşünseniz ya…
Evlatlarımızın varlığıyla hayata kattığı güzelliği, mutluluğu, heyecanı nasıl anlatırdık?
Yokluğunda yaşanan özlemi, acıyı tarif edebilir miydik?

Kız evlatlarımız var diye sanat var, edebiyat var, müzik var.
Sanatı ve sanatçıyı taçlandıran, yücelten kız evlatlarıdır.  
Müziği duyguya boğan, sinemayı, tiyatroyu izlenir kılan sihir kız evlatlarıdır.  
Hayatta güzel diye tarif edebileceğimiz ne varsa hepsi kız evlatlarının varlığındandır.
Her zaman da var olmaya devam edeceklerdir.
Yarınları var edecek olanlar da yine kız evlatlarıdır.
Yazılı ve yazılı olmayan insanlık tarihinin arka planında hep onların isimleri vardır.
Olmasalardı tarih diye yazılacak bir şeyde olmazdı.

Birileri onları geri plana itmeye çalışsa da, yok saymaya çalışsa da, ayıplasa da, kapatmaya çalışsa da, hor görse de aslında bu onların kendi korkularından ve ayıplarındandır.

Kızlarımıza sahip çıkmak, korumak, kollamak hepimizin ortak sorumluluğudur.

Tarihin yaza yaza bitiremediği bir konuyu benim bir köşe yazısına sığdırmam biraz ayıp olur. Ama bu anlamlı günle ilgili yazmamak daha büyük bir ayıp olurdu.

İşin doğrusu medeni olmak kız evlatlarına gösterilen özen kadardır.

Saygılarımla…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Menemen'in Sesi