Eğitimin önemini daha önceki yazılarımızda anlatmaya, her fırsatta eğitim konusunun yaşamımızın temel taşı olduğunu beyinlere işlemeye çalıştığımı biliyorsunuz. Tarih boyunca insanlara kendilerinin kölesi gibi davranmak isteyen krallar, padişahlar, ağalar, diktatörler özenle tek şey yaptılar, kendi insanlarını cahil bırakarak kendilerine koşulsuz, sorgusuz sualsiz itaat etmelerini sağladılar. Bu konuyu yazmamın birçok sebebi var ama yaşadığımız bazı olaylardan sonra her kötülüğün anası olarak cehaleti gördüğümden bu durumu sizlerle paylaşmadan yapamıyorum. Geçen bir yarışma programında şahit olduklarımı anlatmak istiyorum belki çoğunuz da izlemiş ve benim gibi saçınızı başınızı yolmuşsunuzdur. Bu yarışma programına bazı ön elemelerden geçerek gelindiğini, katılımcıların bazı niteliklere sahip olması gerektiğini de unutmayalım.
Yarışmacıya sorulan soru şu; Meclisin açılışı ile çalışmalarını sonlandırarak tatile girdiği tarih arasındaki süreye ne yılı adı verilir? Yarışmacı kardeşim seçeneklere bakıyor, doğru seçenekte O’na bakıyor. Ama yarışmacı ömründe bu konuyu ilk defa duymuş gibi tık yok ben seyirci joker hakkını kullanarak stüdyodaki seyircilere sorayım diyor. Buraya kadar durum benim ve güzel memleketimin insanları açısından üzücü ama soru seyirciye yöneltilince ağlanacak tablo ortaya çıkıyor. Seyircilerin % 70’i de Dünyadan bir haber ve verdikleri cevapla bence hem yarışmacıyı hem de kendilerini vatandaşlıktan ve yarışmacılıktan eliyorlar.
Meclisimizin çalışmalarını yaptığı yılın YASAMA yılı olduğunu bilmemek, parlamenter rejimde meclisin yasama, hükümetin yürütme organı olduğundan habersiz olmak bana affedilir bir durum gibi gelmiyor. Yaşadığı ülkenin sorunlarından, kendi rejiminin, yönetim şeklinin yapısından habersiz insanların nasıl oy kullanacakları, seçimlerini yaparken neye göre değerlendirme yapacaklarını varın siz düşünün.
ALLAH’ın verdiği aklı kullanmayı bilmeyen veya özellikle kullanamasınlar diye ezberci kurallarla eğitilen, sadece dogmatik bilgilere körü körüne itaat etmek zorunda bırakılan, sakın sorgulamayın günahtır diye korkutulan insanların yarattığı acıları yaşayıp görüyoruz. Yüce ALLAHIN ilk emri OKU diye başlıyor. Daha ilk basamakta buyurulan oku emrine uymuş olsak daha sonrasında insan başta olmak üzere yarattığım tüm canlılara zarar vermeyin, kul hakkı yemeyin, hırsızlık yapmayın gibi iyi insan olabilmenin tüm evrensel kurallarının kutsal kitabımızda yazılı olduğunu göreceğiz.
İSLAM DİNİNİN bu güzel öğretilerinden nasibini almamış eli silahlı gözü dönmüş katiller, karşıma kul hakkı ile gelmeyin emrini hiçe sayanlar, israfı günah sayan bir dinin mensubu olduğunu söyleyip aksi davrananlar, Dünya hırslarından arının. ELİNİZE, BELİNİZE, DİLİNİZE sahip olun diyerek güzel insanlığın yolunu açan öğretileri hiçe sayanlar;
ŞUNU ASLA UNUTMAYIN. BELKİ ADALET MEKANİZMALARINDAN KAÇABİLİRSİNİZ AMA ALLAHIN ADALETİNDEN KAÇIŞ YOKTUR.
Sevgi ve saygı ile hoşçakalın.