MENÜ
İzmir 24°
Menemen'in Sesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ÖZÜR DİLİYORUM.
Levent Sarsıncı
YAZARLAR
23 Mayıs 2023 Salı

ÖZÜR DİLİYORUM.

Neredeyse 6 milyon civarında ilk defa oy kullanacak genç seçmen vardı. Ve bunlar mevcut siyasetçilerden, siyasi partilerden pek hoşlanmıyorlardı. Yeni ve heyecan verici liderler görmek istiyorlardı. Dolayısıyla ciddi bir arayış içerisindeydiler. Bu gençler politize olmamışlardı. Aile büyüklerinin partisine oy vermek, onların yaptıkları hatalara ortak olmak istemiyorlardı. Daha çok kendi aralarında konuşuyorlardı. Pek siyaset konuştukları da söylenemez. Güvenilir, yıpranmamış, kendileri gibi genç ve heyecanlı bir liderleri olsun istiyorlardı. Bunlar sınır tanımayan, internet gibi bir okyanusta bilgi üreten, arayan, bulan, kullanan jenerasyon. Biz onları Z Kuşağı olarak tanıyoruz.

Bu kararsız ve genç seçmen önce Muharrem İnce ile bir süre oyalandı. Aradıklarının Sayın İnce olabileceğini düşündüler. Çünkü; Muharrem İnce, enerjisi ve söylemleri ile bu gençlere iyi geliyordu. Ancak; sürecin devamında Muharrem İnce iktidara değil de muhalefete muhalefet yapmaya başlayıp sonrada bu tavrını bir intikam almaya kadar zorlayınca, gençlerin kafası karışmaya başladı. Özellikle Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP ile ilgili tutumu, tavrı, söylemleri, öfkeli dili gençlerde tam anlamıyla hayal kırıklığı ve aldatılmışlık duygusuna neden oldu. Ve bu kitle yavaş yavaş Muharrem İnce’den soğudu. Muharrem İnce adaylıktan çekilmek için yaptığı basın açıklamasındaki dili ve gösterdiği hedeflerle gençleri hepten kaybetti. Saman alevi gibi parladı ve sona erdi. İşin sonunda olan gençlere oldu. Ayrıca; Muharrem İnce yaptığı basın açıklamasında kendi cümleleriyle değil, nasıl bir anlaşma yaptığı belli olmayan bir gerekçe karşılığında, sanki kendi düşünceleri ile değil de, başkalarının düşünceleri ile konuştu. Tıpkı dün (Pazartesi) Sinan Oğan’ın kendi cümleleri ile değil de bir anlaşma karşılığı okuması için eline tutuşturulmuş açıklama metni gibi. Belki bu nedenle Sayın Oğan metni okurken kafasını hiç kaldıramadı, hiç karşısındakilere ve kameralara bakmadı, hiç soru almadı. Çünkü bu süreçten kendisi de memnun değil gibiydi. Kameralar karşısında gardı düşmüş, öz güveni sarsılmış bir görünümü vardı. Benzer açıklamaları DSP Genel Başkanında da görmüştük. Ve bu açıklama ve dil tercihini daha önce AK Parti’ye katılanlarda görmüştük. Belli ki AK Parti’ye yada onun kurduğu ittifaka katılmanın karşılığında kendilerine önceden hazırlanmış, belli bir stratejiye hizmet eden böyle bir açıklama yapmaları talep edilmiş gibi.

Tespit yapmaya devam edelim. Muharrem İnce’den ümidini kesen gençler rotasını Sinan Oğan’a çevirmişti. Hem de sorgusuzca. Çünkü onlar herhangi bir partiye, ideolojiye ait olmak istemiyorlardı. Genç, donanımlı, vizyoner, kendilerini anlayabilecek, temsil edebilecek, onlara yol gösterecek, liderlik edecek birini arıyorlardı. Sinan Oğan duruşuyla, donanımıyla, söylemleriyle, kalitesiyle sanki tam da oydu. Bu yönelim sadece gençlerin değil, AK Parti’den, CHP’den, İyi Parti’den, MHP’den, HDP’den ümidini kesmiş kararsız seçmenin de dikkatini çekmişti. Sinan Oğan ismi onlar için de oldukça iyi bir seçenek olmaya başlamıştı. Ta ki pazartesi günkü basın açıklamasına kadar!..

Sinan Oğan ilk turda beklenen oyu aldı. Seçimin ikinci tura kalmasında önemli rol oynadı. Ama devamında süreci iyi yönetemediğini düşünüyorum. Seçim gecesi yaptığı pazarlık açıklamaları çok hamdı. Genç seçmen ve kararsız seçmenler iradelerinin pazarlık konusu yapılmasından rahatsız oldular. Kafaları karışmaya başladı. Çünkü onların çoğu partili değillerdi. İdeolojik bir takıntıları yoktu. Memnun olmadıklarında yeni arayışlara yönelebiliyorlardı. Sinan Oğan bir tercihte bulundu. Olabilir. Ama açıklaması, gerçekten tutarsız ve kafa karıştırıcıydı. Yarattığı büyü bozuldu. Aslında seçim gecesinden itibaren yaptığı açıklamalarda tercihiyle ilgili küçük ip uçları veriyordu… O yüzden tercihi insanları şaşırtmadı. Sıraladığı gerekçeler insanları öfkelendirdi. Okuduğu metin AK Parti propagandasıydı ve kopyala yapıştırmaktan ibaretti. Verdiği kararla değil ama yaptığı açıklamayla gelecekte birlikte uzun yol yürüyebileceği genç ve dinamik bir kitleyi önemli ölçüde hayal kırıklığına uğrattı. Ve yine olan gençlere oldu.

Bu hayal kırıklığına uğratılan gençler ve henüz tercihini netleştirememiş muhalif seçmen zaten eski siyasetçileri beğenmiyorlar. Onlar kendilerini heyecanlandırmıyordu. İnanmakta güvenmekte güçlük çekiyorlardı. Ama gelin görün ki bugün geriye kalan seçenekleri, Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıçdaroğlu.

Sizce Ata İttifakı’na oy veren seçmen Sinan Oğan’ın basın açıklamasından sonra kime yönelir? Bence genç ve kararsız seçmenin önemli bir bölümü muhalefete yönelecektir. Yaşadıkları hayal kırıklığından dolayı bu defa muhalefeti ve Sayın Kılıçdaroğlu’nu sorgulamayacakdırlar.

Aslında tüm seçimler, tüm kampanyalar politize olmamış, oyunu aklıyla birlikte kullanan kararsızlar ve ilk defa oy kullanacak gençleri etkilemek için yapılır. Seçimin sonucunu da her zaman bu arayış içerisindeki kitle belirler. Bu seçmenin dikkatini kim çekerse seçimleri de onlar kazanır. Ve şu anda bu kitle yeniden arayışa geçti. İradelerini pazarlık masalarına taşıyanları cezalandıracaklarını düşünüyorum.

Sinan Oğan, Türk siyasi hayatında hızla parlayan, herkesi heyecanlandıran ve hızla sönen bir yıldız gibi hatırlanacak. Onun adına gerçekten üzgünüm. Gençler adına ise çok çok üzgünüm. Kararsız seçmen adına da öyle.

Sevgili gençler; sizlerden özür dilemeyi bilmeyen tüm siyasetçiler adına özür diliyorum.

Sevgi ve Saygılarımla.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Gürdal KAYRAL
 25 Mayıs 2023 Perşembe 20:41
Alkışlıyorum. Ülkenin geleceği feda ediliyor ve beraberinde pırıl gençlerimiz
 Levent
 23 Mayıs 2023 Salı 20:17
Bu sistem siyasi partilerin birlikteliğini zorunlu hale getirmiştir.Nasıl ki ilk turda iktidar ve muhalefette beraberlikler söz konusuysa,bu ikinci tur içinde kaçınılmazdır.Fakat bu beraberlikler, katılımlar,destek ve seçmenini yönlendirme tabii ki bir takım pazarlıkla yapılır,buda gayet normaldir.Aslında pazarlık olmaması anormaldir,çünkü farklılıklar olduğu için ortak noktalarda anlaşabilmek,kendisinin veya partisinin ideoloji ve görüşleri doğrultusunda ortak bir formül aranır.Burada asıl olan bu pazarlıklar parti politikasına ve eğer herhangi bir partiye mensup değilse,o kişiye oy veren seçmenlere verilen sözlere uygun olmalıdır.Yine bu pazarlıklar ve anlaşmalar bir protokol dahilinde yazılı olarak yapılıp seçmen kitlesine deklare edildiğinde normal bir olaydır,fakat bizim siyaset sahnesinde sık gördüğümüz’’şartsız anlaştık’’sadece kandırmacadır ve paylaşılması, açıklanması uygun görülmeyen kişisel menfaatlerde anlaşma sağlanmış demektir.Eğer şartsız anlaşacaksan görüşleriniz aynıdır ve adama derler, niye ayrı bir aday olarak seçime girdin,gideydin şartsız anlaştığın partinin altında seçime gireydin.
 Yaz geldi...
 23 Mayıs 2023 Salı 18:22
"İradelerini pazarlık masalarına taşıyanları cezalandıracaklarını düşünüyorum." Abi zannedersem millet ittifakinin adayından bahsediyorsun..Pazarlık yapılmayan, vekil dağıtılmayan ( 39 adet ) ve o vekillerin yerine dışarıda kalan chp ye gönül vermiş kişiler tabii ki iradelerini kullanacaklar ve sandığa gitmeyecekler..düşünün yıllarını chp ye vermiş il başkanı semih balaban manisada seçilemiyor.. tabanı asla kaile almayan parti..
 Cemal
 23 Mayıs 2023 Salı 15:48
Zaten z gençliği sizin gibilerin himayesinde zannediyorsunuz demi z gençliği ataların yolunda sasmiyacak
 Argun yüksel
 23 Mayıs 2023 Salı 13:16
Sayın sarsıncı bana göre özür dilemek bir erdemliktir bizler özür dileyebilmeyi öğrendiğimizde ve bunu uygulamaya koyduğumuzda inan bizler arasında sorunların birçoğu sorun olmaktan çıkacaktır.Bu seçim takvimi birkezdaha kanıtladıki siyasette erken konuşmak,yorum yapmak hatta yazmak bile ters köşe yapabiliyor.Bende kendi adıma senin sinan oğan yazına yaptığım yorum için özür diliyorum(belki buda erken bir yorum olabilir yaşayıp göreceğiz)ortaya siyasi lider olacağım diye çıkan benim ilkelerim var kırmızı çizgilerim var gençlerim,esnafım,emeklim,çalışanım,işverenim vs var onlar için çok güzel bir yaşam düşünüyorum diyen baskıyı gördüğünde ne ilke kalıyor ne kırmızı çizgi nede diğerleri nasıl olacak!!! Teşekkürler
 A.halim
 23 Mayıs 2023 Salı 12:25
Levent abi kararını muhalefete verseydi guven verecekmiydi. Yandaş olduğunuzu belli ettiğiniz için teşekkürler
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Menemen'in Sesi