Uzun zamandır genel seçim gerilimi, stresi, tartışmaları, yorumları arasında yaşıyoruz. Oysa bahar geldi pek bir şey anlayamadık. Neredeyse yaz geldi hala bunu bile anlayamadık çünkü seçim var. Yaşam koşulları zor. Seçim bu zorlukların üzerine tuz biber oldu. Bir seçim hazırlığı için zaman kısa, koşullar tüm adaylar için yeterince eşit değildi. Öyle ya da böyle seçimin ilk turu yapıldı. Beğeniriz ya da beğenmeyiz ortaya çıkan sonuçlarla meclis aritmetiği yine iktidar lehine sonuçlandı. Cumhurbaşkanlığı düğümü tam anlamıyla çözülemedi. Ve seçim ikinci tura kaldı. Bu seçim Muharrem İnce için oldukça zor ve sıkıntılı geçti. Siyasi yaşamı adına büyük kayıpları oldu. Bu koşullarda siyasete devam eder mi? Edebilir mi bilinmez ama büyük hasar gördüğü muhakkak. Ve Sinan Oğan!.. Uzun zamandır siyasi yaşamımızda vardı ama belki ilk defa baş rol oynuyordu ve sahnedeki en etkileyici adaydı. Levent’in de bir süredir üzerinde durduğu gibi herkesi ve her kesimi gerçekten etkilemişti. Seçim başlayana kadar bu etki devam etti. Ama belli ki diğer olasılıklar için yeterince kafa yorulmamıştı. Seçim gecesi açıklamalarıyla başlayan açıklamaları ve kararını açıklarken ki gerekçeleri üzerinde pek çok soru işareti ve öfkeye neden oldu. Siyasette uzun ömürlü olacaktır ancak liderlik yapma şansını zora soktuğunu düşünüyorum. İkinci tura giderken Sayın Erdoğan’ın moral üstünlüğünü ele geçirdiğini, Kılıçdaroğlu’nun seçim öncesindeki kazanma inancının biraz zedelendiğini düşünüyorum. Seçimlerin bitmesine 3 gün kaldı. Gördüğüm, görüşebildiğim herkes ne olacaksa olsun ama artık şu seçim bitsin diyor.
Ben asıl iş ikinci tura kaldığında bizim Çilek Festivalimiz için üzüldüm. Çilek Festivali ve diğer festivaller çok eleştiri alsa da ilçemizin pozitif yönde tanıtımına büyük katkı sağladığına inanıyorum. Geçen yıl çok daha heyecanlı, görkemli ve renkliydi. Tercih edilen sanatçılarda sanki daha isabetli olmuştu. İki gün boyunca Emiralem bambaşka bir atmosfere dönüşmüştü. Tüm üreticiler, satış tezgâhları, ziyaretçiler hallerinden memnundu. Konu tamamen Çilekti, Emiralem’di ve Menemen’di. Bölgemizden çok sayıda vatandaşımız etkinliğe gelmişti, O günlerde tatil gezmekte olan pek çok kişi festivale de uğramak istemişti. Yurt dışından ülkemize gelmiş birçok yerli ve yabancı turist te hazır Türkiye’deyken uğramak istemişlerdi. Kendileriyle yapılan röportajlardan gelmekten duydukları memnuniyetleri dinlemiştik. O iki günlük heyecan fırtınası tüm katılımcıların damağında bir lezzet gibi kalmıştı.
Tanıtım ve duyurulara, hazırlıklara bakıldığında bu yıl çok daha görkemli ve kalabalık olacağı belliydi. Çünkü içeriğinde güzel detaylar vardı. Örneğin biz yaşlardakilerin Yeşil Çam Filmlerindeki karakterlerle buluşturulması çok isabetli olmuş. Sadece onları görmek, onlarla konuşabilmek, birlikte bir fotoğraf çektirme ihtimali bile güzeldi. Orta yaş ve üzeri ziyaretçilerin birçoğu bu nedenle oradaydı ve sahne önlerinde, karavan önlerinde bu sanatçıları bekliyorlardı. Aynı şeyi gençler için söyleyemem onlar daha fazla genç sanatçılar ve etkinlik için gelmişlerdi.
Bu yıl neredeyse Emiralem’in bu amaç için kullanılabilecek tüm sokakları değerlendirilmişti. Çok ta güzel olmuştu. Daha fazla gezmek, zaman geçirmek imkânı yaratılmıştı. Belki bir konuda daha dikkatli tercihlere ihtiyaç var. O da tezgâh açanların yapılan etkinlikle bir ilgilerinin olmaması ve bunların sayısının epeyce fazla olması. Bu konuda küçük eleştirilerde bulunan ziyaretçiler vardı. Ama bunun herkesi çok rahatsız ettiğini söyleyemem. Çünkü o tezgâhlara da epeyce ilgi olduğunu gördüm. Bu arada organizasyonla birlikte Emiralem’deki yatırımlar hızlandı, açılışlar hızlandı. Oranın sosyal yaşamını destekleyebilecek eksikler tamamlandı. Hizmete sunuldu. Buraya kadar her şey güzel!..
Şimdi yazacaklarım benim fikrim değil. Festivale gelen ziyaretçilerin önemli bir kısmının amacı siyasi kampanyaların yarattığı stresten bir nebze uzaklaşmakmış. Ama iki gün boyunca yoğun bir propagandanın tam ortasında kaldıklarını söylüyorlar. Büyük seçim araçları, anons araçları tam festival alanı içerisinde belli noktalara park etmişler ve çok gürültü yapıyorlardı, en çok onlar dikkat çekiyordu diyorlar. Herkesin haklı olduğu bir tesadüfler zinciri yaşandı. Siyasetçiler bu tür organizasyonlardan faydalanmak isterler, yerel yöneticilerin bunlara çok engel olma önlem alma imkânı olmaz, vatandaş siyasetçilerden sıkılır, biraz uzaklaşayım der ama buralarda yine onlara yakalanır. Kızar, eleştirir ama günün sonunda festivalden yine yeni hatıralar biriktirerek keyifli ayrılır. Festivalin seçimle çakışması bir kusur değil talihsizlik diyebileceğimiz bir tesadüf. Bunun da ufak tefek olumsuzlukları olabiliyor. Çünkü etkinliğe katılanların önemli bir kısmı da muhaliftiler ve bu propagandalara muhatap olmak, maruz kalmak istemiyorlardı. Neyse ki kazasız belasız geçti. İnsanlar önümüzdeki yıl seçimi değil, seçimin dışında kalanları anımsayarak yeniden Menemen’i anımsayacak. Menemen’in Emiralem lezzetli çileğini tatmaya gelecekler.
Seçimler ve kampanyalar akıllarda sadece bir tesadüf olarak kalacaktır.
Saygılarımla.