Balık hafızası dedikleri kadar olmasa da unutmak insana verilmiş en büyük nimettir derler. Başka bir öneri de: “Olayı unut dersi al !” Bunu başarabilmek benim nezlimde önemli bir meziyettir. Çabuk unutabilmek ise gerçekten ciddi riskli bir durumdur. Sanırım bu konudaki asıl başarı neyi hatırlayıp neleri unutmak gerektiğini doğru tespit edip bunu hayata geçirebilmekte. EMDR Travma terapisi. Olayı hatırlasa da insanda bıraktığı acı, rahatsız edici duyguları silen bir yöntem. Uzmanlık alanım değil, onun için o konuda ahkâm kesmeyeceğim. 1999 depremi sonrasında ciddi anlamda insanlara faydası dokunan ve çok da eski olmayan bir tedavi yöntemi olduğu şeklinde bir şeyler okumuştum. Hayat bazen yorar. Kaygılar, coşkular birçok duygu durumu arasında gider gelir canlılar. Ruhumuzun derinliklerinde kopar bazen fırtına, bazen de huzurlu bir sahil kasabası gibi dingin sakin oluveririz. Sonuçta insanız. Topraktan geldik, toprağa gidecek canımız. Kibre, öfkeye, hırsa kapılabilir, kaygıyla korkuyla hareket edebiliriz. Mayın tarlası gibi hayatın tuzaklarına da düşebiliriz. İşte o zamanlar hatırlamanın zamanı gelmiştir. Ölçüsüz olan her şeyin bozduğunu hayatın dengesini, gerçek sevgi ve samimi dostlukların en etkili ilaç olduğunu, çamurlaşmadan, ruhumuzu kirletmeden, çirkinleştirmeden hayatı her derde bir çare bulunabildiğini, başarmak, başarılı olmak müthiş güzel bir duygu, defalarca tattığım o hazzın insana ne kadar iyi geldiğini çok iyi biliyorum. Ancak insana çok çok daha iyi gelen dostça sımsıkı sarılıp birlikte ve tertemiz başardık diyebilmenin hafifliği olduğunu da biliyorum. Geçmiş yaşam travmalarını atlatamayanlara EMDR, kibre ve hırsa kapılanlara bolca sevgi ve dostluk enerjisi; hepimiz için sağlıklı duygular diliyorum. Kirli suda temiz balık olmaz unutmayalım.