Bitmedi! Aslında yeni başladı. Bir sabah uyandığımız dehşeti önce anlamaya çalıştık, sonra inanamadık ve ardından tokat gibi çaktı acımasızca gerçeği zamanın ruhunun. Kolay ulaş, çabuk tüket, yok say keyfine bak dönemini geride bırakmış; paranın pul insanın kul olduğu çağa adım atmıştık ki, hızlıca geçiverdik gerçeğin gölgesine. Sahi biz ne yaşıyoruz? O kurabiye gibi dağılan binaları yapan, yaptıran, izin veren, denetleyen hepsi okumuş, eğitimli çocuklar değil miydi? Zemin etüdünden, vaziyet planına. Harcına kolonuna karar veren bizim çocuklar değil miydi? Sorsan hepsi aşkla bağlı toprağına insanına. Çok seviyor vatanını milletini. Asla yargılamıyorum öyledir de. Sonuçta onlardan da kimbilir kaç can gitti bilmiyoruz. Peki biz nerede hata yapıyoruz. Bu şuursuzluğun kaynağı ne? Davranış eğitimi, vicdan gelişimi, etik ve ahlaki oluşumu bilimle, irfanı buluşturmadan müreffeh toplum olmuyormuş. Yine çaktı tokadını gafletin uykusu. Uyanmanın tam da sırası. Sevmek sorumluluktur, sevgi emektir; insanı insan yapan önce yürektir. Sevgililer günümüz bu yıl kutlu olamadı umudumuz gelecek aydınlanmış günlerde.