Formdan düştüğümüzde, kilo vermek istediğimizde, kan değerlerimiz olması gerekenden farklı olduğunda hemen bu duruma müdahale etmek isteriz. Ve ilk olarak beslenme rutinimizi değiştirmeye odaklanırız. Yıllardır süregelen söyle bir algı var bu durumda ‘yağsız yemeliyim, yağı hayatımdan çıkarmalıyım, salata ve yemeklere yağ eklememeliyim’.
Peki bu ne kadar doğru?
Beslenmenizden yağı tamamen çıkarmak doğru olmaz. Yetişkinlerin, günlük beslenme ile aldıkları enerjinin yaklaşık %20-30’unun yağlardan sağlanması önerilmektedir. Yani günlük enerji ihtiyacı 2.000 kal. olan bir birey günde 45 – 80 gram kadar yağ tüketebilir. Buradan da anlaşılacağı üzere yağ tüketmek zararlı değildir ve günlük beslenme alışkanlığımızda, gereken miktardan az yağ tüketmek doğru değildir. Çünkü yağların vücudumuzda çok önemli görevleri vardır. Yağı çok sınırlandırılmış diyet uygulamak cilt, saç ve hormon problemlerinin yanı sıra vitamin yetersizliklerine sebep olabilir öğrenme ve hafıza gücü içinde yağ asitleri önemli görevler alır.
Önemli olan yağın miktarından çok, yağın çeşidi yani hangi yağ asidi türlerinden ne kadar tüketildiğidir. Günlük tüketilen yağ miktarının%30-35’lik kısmının doymuş yağlardan, geri kalan kısmının ise tekli veya çoklu doymamış yağlardan alınması önerilir. Bunun dışında işlenmiş, endüstriyel, trans yağlardan hiç kullanılmamalı veya kullanılacaksa da %5’ten fazla olmamasına dikkat edilmelidir.
Hayvansal kökenli gıdalardaki yağ asitlerinin büyük kısmı doymuştur. Doymuş yağlar, beyin hücrelerinin ana bileşenlerinden biridir ve bu nedenle sağlıklı beyin fonksiyonu için gereklidir. Yeterli doymuş yağ tüketen kişilerde demans gelişme riskinin azaldığı bilinmektedir. Bununla birlikte doymuş yağlar ayrıca karaciğer ve bağışıklık sistemi için fayda sağlar.
Doymamış yağlar tipik olarak zeytin, fındık, ayçiçeği veya tohum gibi bitki kaynaklarında ve balıkta bulunur. Doymamış yağlar özellikle kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinizi azaltır, iyi kolesterolü arttırarak kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olur.
Margarin gibi işlenmiş, endüstriyel yağlar ve hidrojenize edilmiş trans yağlar ile işlenmiş gıdalar ise sağlık açısından son derece sakıncalıdır. Kalp ve damar hastalıklarını tetikleyici olmalarının yanında kötü kolesterolün artmasına da sebep olurlar.