Ben mali müşavirim. Olup bitenleri dikkatle ve hayretle izliyorum.
Evet politika faizi 1,5 puan daha aşağı çekildi. Peki aslında ne oldu?
Bankalar ve patronlar bizim vergilerimizle oluşan kasadan %10,5 faizle dilediği kadar borç para kullanabiliyorlar.
Peki sonra?
Bankalar senin benim vergimle oluşan bu kasadan %10,5 ile aldığı parayı yine sana bana bankalar aracılığıyla %30’ları aşan faiz oranlarıyla satıyor. Karşılığında da elimizde avucumuzda ne varsa ipotek ediyorlar. Kredi kullanan çoğu işletme ve insan, borcunu ödeyemediği için malını mülkünü de kaybediyor. Bunun öylesine trajik sonuçları var ki anlatılamaz. Dağılan yuvalar, intiharlar, cinnetler vb. Ama ne yazık ki ülkemizde bunlar artık haber bile olmuyorlar.
Bu aralar darphanemiz çok çalışıyor. Bunu da bankamatiklerden para çektiğinizde apaçık görüyorsunuz. ATM size yeni ve hiç dokunulmamış gıcır gıcır paralar veriyor. Belki de basıldıktan sonra ilk dokunan siz oluyorsunuz. Yani hiç kullanılmamış, tertemiz. Fırından yeni çıktı gibi bir şey!.. Eskiden para bu kadar değer kaybettiğinde piyasalar karışır, kıyametler kopar, olayın önü arkası didik didik edilirdi. Son 5 yılda kim bilir kaç devalüasyon yaşandı. Kimse de tık yok. Her şeye alıştığımız gibi buna da alıştık. Hatta piyasalar bile alıştı desem yanlış olmaz. Artık piyasalar bile olup bitenlere tepki vermiyor. Çünkü kurumların açıkladığı verilere duyulan güven çok tartışılıyor.
Böyle garip biçimde faiz indirirseniz, karşılığı olmayan para basarsanız, üretmezseniz, borçlanarak günü kurtarmaya çalışırsanız, borcunuzu borçla döndürmeye başlarsanız, borç aldığınız ülkeler bu durumunuzu sonuna kadar kullanırlar. Yakayı tefecilere kaptıran bir insanın durumundan bir farkımız kalmaz. Bir tefeci bile size güvenmediğinde borç almanız, borç bulmanız güçleşir. Bulabileceğiniz borçların faizleri birkaç kat daha fazla, miktarı düşük, vadesi kısa olur. Bu durum böyle devam ettikçe hareket kabiliyetinizi kaybeder, nefes alamayacak duruma gelirsiniz.
Önümüzde iktidar için olağanüstü zor bir seçim var. Çok şeyin bu seçimler için hazırlık olduğunu herkes görüyor. Biliyor. Politika faizini düşürerek işverenlere düşük faizli para veriyorlar. Belli ki seçim öncesi asgari ücretli ve emeklilere beklentilerinin epeyce üzerinde bir zam yapacaklar. Böylece bir yalancı bahar havası estirecekler. Ancak bu bahar seçimler geçene kadar. Sonrası yine karakış.
Bankalara diledikleri kadar %10,5 ten para transferi yapılacak, vatandaşa bol miktarda faizi biraz aşağıya çekerek kredi kullandırılacak. Bu arada darphane de para basılmaya devam edilecek.
Bu arada emeklilerin ağzına bir parmak bal çalınacak. Sosyal yardımların ağzı sonuna kadar açılacak. Pek çok konuda aflar göreceğiz…
Peki sonra ne olacak?
A-Enflasyon patlayacak ama biz ne kadar olduğunu bilemeyeceğiz.
B-Yeniden ağır zamlarla verilenler birkaç ayda eritilecek.
C-İnsanın aklına gelmeyecek yeni vergi kalemleri ve vergi zamlarıyla karşılaşılacak.
D-RTÜK ve dezenformasyon kıskacıyla gerçekleri öğrenebileceğiniz bir yayın kurumu kalmayacak.
E-Siz ne tür aflar bekliyorsunuz?
F-Sizce daha başka neler beklemeliyiz?
Sevgi ve Saygılarımla.