İnsan kaybettiğini, haksızlığını anladığında… Söyleyecek sözü, savunacak doğrusu kalmadığında öfkelenir.
Son birkaç yıldır mecliste, sokakta, televizyonlarda, sosyal medyada, basında yani neredeyse her yerde iktidar yanlısı olanlar çok öfkeli. Dinlemek, anlamak, konuşmak ikna etmek, tekrar kazanmak yerine karşısındakini korkutmak, kavga çıkarmayı, suçlamayı tercih ediyorlar.
Siyasette bu sözün bittiği yerdir.
Sayın Cumhurbaşkanımız muhalefete, 6’lı masaya taarruzda bulunuyor. Siyasette söylenmemiş her şeyi söylendi. Zaman zaman bu konuda başarılı da oldu. 6’lı masadan çatlak seslerde çıktı. Muhalif seçmen bu çatırdamalardan rahatsız oldu. Kaygı duydu. Öfkelendi. Dağılacakları endişesi bile yaşandı. Anketlerde AK Parti biraz yükselir gibi oldu. 6’lı masa oyları biraz düşer gibi oldu ama beklenen olmadı. Tüm bu saldırılar bir şeyi yıkmıyorsa güçlendiriyor. 6’lı masanın şu anki durumu bu. Ama hala yapılacak çok işleri var. Çünkü seçmenin kafası çok karışık. Bu tutumu yadırgıyorlar. Çünkü HDP kazanmak için kilit parti. 6’lı masa temsilcilerinin, öcü muamelesi yaptıkları HDP ile ona terörist diyen iktidar hiç rahatsızlık duymadan iletişim kurabiliyor. Anayasa değişikliği için desteğini isteyebiliyor. Bunu en sert eleştiri ve suçlamalarda bulunan Sayın Devlet Bahçeli makul karşılayabiliyor. Tüm bu olup bitenleri seçmen pür dikkat izliyor.
Seçmen önümüzdeki seçime artık parti aidiyeti ile bakmıyor. İktidar ve muhalefet olarak bakıyor. Partiler ve liderlerinin hiçbir önemi kalmamış görünüyor. Yan çizen, oyunu bozan, masayı terkeden parti siyasi ömrünü tamamlayacak. Bunu da seçmen yapacak. Çünkü oyunu bozan parti bugün kendisine oy vereceğini söyleyen seçmeni hiçbir biçimde kendisiyle birlikte götüremeyecek gibi. Seçmen artık politize değil. Ülkesi ve kendi geleceğinden, güvenliğinden, ülkenin ve toplumun birliğinden, bütünlüğünden, bağımsızlığından kaygılı. Artık 6’lı masanın adayı şu olursa kazanır, kazanamaz tartışmalarının da bir anlamı yok. Seçmenin derdi bu da değil. Çünkü ekonomik durum, insanların her gün biraz daha eriyen alım gücü, yoksulluk, ümitsizlik, çaresizlik, geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı bu kararı her gün biraz daha katılaştırıyor.
Seçmen, 6’lı masa bileşenlerinin HDP ile ilgili tutumlarından çok sıkıldı. Her ne kadar ittifak gibi durmak zorunda olsalar da MHP bu ittifak ortaklığından epeyce sıkılmış görünüyor. Bunu tabanda ve sosyal medya röportajlarından anlamak mümkün. Çevremizde de çok değerli ve dengeli milliyetçi dostlarımız var. Onlarda da benzer sitem ve şikâyetleri duyuyorum. Onlara göre Sayın Cumhurbaşkanımızın, tek düşündüğü iktidarı. Gerisinin ne beklediğinin ve bu durumda ne düşündüğünün bir önemi yok. Aynı hafta içerisinde önce HDP’ye, olmadı İYİ Partiye mavi boncuk vermeye çalışması bu tereddütleri iyice derinleştirmiş. AK Parti tabanında da bu durumdan dolayı ciddi bir kafa karışıklığı oluşmuş. Hatta AK Parti ile yollarını ayırmayı düşünenlerin sayısı epeyce fazla deniyor. Ancak bir şekilde kopamadıkları söyleniyor. Siyasi tarihimizde benzer çok örnek var. Bunun adına çözülme deniyor.
Daha göreceğimiz çok şey var. Çünkü siyasette 24 saat çok uzun bir süre.
Sevgi ve Saygılarımla.