Söyleyecek söz kalmadı şehit ailelerine, ülkeme Allah sabır versin, güç versin.
Kara günler geldiği gibi geçecek biliyoruz ama giden canların yeri asla doldurulamayacak.
Öyle ki anneler, babalar, kardeşler, eşler en kötüsü de çocuklar ne acılar, ne boşluklar yaşıyorlar içlerinde ne bir daha doğum günleri, bayramları, kutlamaları tam olacak ne gözyaşları kuruyacak!
Biz sadece anlamaya çalışıyoruz, hissetmeye, acıya ortak olmaya çalışıyoruz da yetmiyor onların boşluklarını tamamlamaya...
Biz daha minicikken her sabah karda kışta Ant içerdik içimizde Atatürk sevgisi, saygısı onun öğrencileri olarak başlardık derslere önceliğimiz yurdumuzu, milletimizi özümüzden çok sevmekti, varlığımızı Türk varlığına armağan etmekti! Ve biz her şey bir yana hep derdik ki Lazımız, Çerkezimiz, Arnavutumuz, Kürdümüz NE MUTLU TÜRK´ÜM DİYENE derdik! Biz her şey den önce Türk´tük, kardeştik!
Sen şimdi bunu kaldırırsan, sabahları çocuklara okutmazsan geçmişini unutturmaya çalışırsan bir topluma kaybedersin, ülkeni, toprağını, kardeşi kardeşe vurdurursun, düşmana gün doğdurursun!
58. hafta sonra ilk kez bugün bir tarif yazmayacağım doğusundan batısına askeri, polisi canıyla uğraşır, milletini, devletini aç olarak korumaya çalışırken bizim burda ne tadımız kaldı, ne tuzumuz!
Bu ülke, bu topraklar kolay kurulmadı, kolay kurtarılmadı zamanında unutanlar için hatırlatmak gerekirse eğer Çanakkale Savaşı zamanında ordumuzun ülkeyi kurtarırken, açlık ve sefillikle uğraşırken ki yemek mönüsünü bir hatırlayalım!
Çanakkale mönüsü
43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölük, 1917 yılı yemek listesi;
15 Haziran Sabah Üzüm hoşafı Öğle YOK Akşam Yağlı buğday çorbası ve tam ekmek
26 Haziran Sabah YOK Öğlen YOK Akşam Üzüm hoşafı, tam ekmek
18 Temmuz Sabah Üzüm hoşafı Öğle YOK Akşam Yarım ekmek
8 Ağustos Sabah Yarım ekmek Öğle YOK Akşam Şekersiz üzüm hoşafı, ekmek YOK
21 Temmuz 1917´den itibaren ekmek istihkakı 500 grama indirilmiş!